Günah Keçisi

Fotoğraf: William Holman Hunt, Günah Keçisi

"Günah keçisi", sık sık kullandığımız bir deyimdir. Bilinçli olarak yapılan haksızlıklar karşısında kendini savunmaktan aciz, zayıf ve masum insan veya topluluklar için kullanılır.
Peki "günah keçisi" deyimi nasıl ortaya çıktı? Deyimin ortaya çıkış hikayesini öğrendiğimiz zaman "günah keçisi" yakıştırması yapılan kişi ya da topluluk hakkında daha net bir bilgiye sahip olacağız. 

Hikaye şöyle: Eski Ahit'deki Kefaret Günü (Yom Kippur) ayinlerinde kurayla iki keçi seçilir, bunlardan birisi kurban edilir ve kanı kutsal sayılan yerlere serpilirdi. Diğeri ise "günah keçisi" olurdu. 

Aaron (din adamı) ellerini "günah keçisi"nin sırtına koyar, dua eder ve halkın günahlarını itiraf ederdi. Böylece bütün günahların bu keçiye yüklenildiğine inanılırdı. Zavallı hayvan, Kudüs dışına götürülür bir uçurumdan atılırdı. Böylece halkın günahlardan kurtulacağına inanılırdı.  

18 TAŞ OYUNU OYUN KURALLARI

Oyun Kuralları:
1.Oyun 4 farklı renkte taş ile oynanır.
2. Renk dağılımı 3 - 4 - 5 ve 6 taş şeklindedir.
3.Oyunda tüm taşlar iki oyuncu tarafından da kullanılabilir.
4. Hamle sırası gelen oyuncu, aynı renge sahip taşlardan, 1, 2 ya da 3 taşı oyun alanından kaldırır.
Oyun Kısıtlamaları: 
1.Renkleri aynı olmayan taşlar aynı anda oyun alanından kaldırılamaz.
2. Hamle sırası gelen oyuncu, en az bir taşı oyun alanından kaldırmak zorundadır.
Oyun Bitişi: 
Oyun alanda kalan son taşı çeken oyuncu, oyunu kaybeder.
Oyun Başlangıcı: Oyuna kura ile başlanır.
Oyunun Amacı: 
Oyun alanındaki son taşı rakibe çektirmektir.

REGAİB KANDİLİNİN ÖNEMİ NEDİR?

Regaib Kandili, Hicri aylardan Receb'in ilk perşembesini cumaya bağlayan gecedir. Bu gün Kur'an-ı Kerim'de geçen dinî günler arasında yer almasa da İslami kültürde kutlanmasına büyük önem verilmektedir. 

Bu gecede Allah’ın mağfiret, lütuf ve kereminin üzerimize sağanak sağanak yağdığı kabul edilir. Bu yüzden bütün ehli sünnet alimleri tarafından bu gecenin dolu dolu geçirilmesi tavsiye edilmiştir. Bu gecede Efendimizin (sav) ana rahmine düşmüş olduğuyla ilgili görüşler olsa da bazı kaynaklar bunun mümkün olmadığı kanaatindedir.

"Efendimiz’in Reğâib gecesi ya 40’ını, ya da 42’sini doldurduğu; dolayısıyla da, her insane gibi anne karnındaki dünyevî yaratılışı itibariyle 40. ve 42. gününde cenine ruhunun üflendiği şeklinde yorumlamak çok uygun düşecektir. Böylece Peygamberimiz (sav)'in anne karnındaki 40 veya 42. gününde bir meleğin gelerek rahm-i maderdeki masum ceninin suretini / şeklini, kulağını, gözünü, derisini, etini, kemiğini.. vs. tayin ettiği, yazdığı; cinsiyetini, ecelini ve rızkını da bizzat Allah’a sorup ondan aldığı cevaplara göre bir sayfaya kaydettiği, ona cenine Ruhunu üflediği6 ortaya çıkmış olur.7 Hz. Âmine validemiz de ancak o zaman böyle bir ilk cem’ ve tayin, ayrıca ruhun da üflenmesi sonrası neye hâmile olduğunu belirtilerinden fark etmiş olabilir." (http://m.sorularlaislamiyet.com/index.php?oku=1645)

Regaib Kandili'niz Kutlu Olsun