ÇOCUKLAR BİLGİYİ NASIL ÖĞRENİR?

Bir genç, Aristo’ya: “Bana bildiğin her şeyi öğretir misin?” dedi. Aristo gayet ciddi bir şekilde: “Tamam, ancak benimle nehir kıyısına kadar geleceksin!” dedi. Delikanlı hiç düşünmeden teklifi kabul etti. İkisi birlikte nehrin kıyısına geldiler. Aristo yerden aldığı bir taşı suya bıraktı ve gence taşı sudan çıkarmasını istedi. Genç hiç düşünmeden taşı nehirden çıkarmaya yöneldi. Taşı çıkarmak için eğilince Aristo, gencin arkasına yaklaştı. Hızlı bir el hareketiyle genci ensesinden yakaladı. Kafasını suya soktu. Genç adam can havliyle çırpınmaya başladı. Fakat kurtulmak imkansızdı. Bağırmak istedi. Fakat her ağzını açtığında ağzına sular doluyordu. Dolayısıyla ölüme daha da yaklaşıyordu. 
Aristo, genç adamın bu numaradan kendine bir ders çıkaracağına kanaat getirdi. Genci serbest bıraktı. Genç, Aristo’nun elinden kurtulur kurtulmaz şaşkınlık ve öfkeyle: “Neden yaptın bunu? Az kalsın boğuluyordum.” dedi.
Aristo: “Sana bildiğim her şeyi öğreteceğim. Lakin öğreteceklerimi öğrenmen için, bilginin lüzumuna inanman gerekiyor. Yaşamak için nefes almak neyse bilgiye duyduğun ihtiyaç da öyledir. Bunu farkettiğin zaman istediğini öğrenebilesin.” Dedi. 
Günümüzde her gün bir yeniliğe ve icada şahit oluyoruz. Dün doğru diye öğrendiklerimizin bu gün yanlışlığını savunabiliyoruz. Dolayısıyla bilginin sınırları günden güne genişliyor. Bugün çocuklarımız ve   gençlerimize yapabileceğimiz en büyük iyilik bilgi ezberletmek yerine   araştırma ve sorgulama ruhunu verebilmektir. Bunun için de bilmenin ve öğrenmenin ne işe yarayacağını onlara öğretmeliyiz.

<<<YAZARIN DİĞER YAZILARI>>>