27 Şubat 2016

DİPLOMASIZ ÜNLÜLER

Miki Fare ve neşeli tavşan Oswalt sayesinde Walter Elias Disney’i tanımayan kişi yok gibidir.
Disney, bir hayvanat bahçesinde aylarca hayvanların hal ve hareketlerini inceledi, onları anlamaya hissetmeye çalıştı. Hayvanların insana benzeyen yönlerini ortaya çıkardı. Onların resimlerini yaptı. Resimlerini alıp Kansas City Star şirketine gitti. Yayın müdürü resimleri inceledi. Sanatsal değerinin olmadığını söyledi. Boynu bükük şirketten ayrıldı. Çok az bir ücret karşılığında kiliseye resimler yapmaya başladı.
Disney, atolye olarak babasının garajını kullanıyordu. Bir gün resim yaparken ortaya çıkıp oynamaya başlayan bir fare gördü. İşini bırakıp fareyi seyre daldı. Çok ilginç gelmişti. Evden getirdiği ekmeklerle onu besledi. Bir süre sonra fareyle aralarında bir dostluk oluştu. Fakat daha sonra faresini bırakıp Hollywood’a gitmek zorunda kaldı. Hollywood’da karikatür çizdi. Disney’in bu çalışmalarına da kıymet verilmedi. Beş parasız, ne yapacağını düşünürken bir gün otel odasında aklına arkadaşı fare geldi. Hemen kaleme sarıldı ve Mickey Mause’u kağıda döktü. Böylece oyuncuları hayvan olan ilk çizgi filmin temellerini attı. Arkadaşı küçük fare ona çok paralar kazandırdı. Amerika’nın ünlü işadamlarından biri oldu.
Sıradan bir işçi ailesinin çocuğu olan Walter Elias Disney’e hiçbir yüksek okul tahsili almamasına rağmen en ünlü üniversiteler akademik ünvanlar verdiler. Daha da ötesi Californiya valiliği bile teklif edildi.
Mürekkep yalamışlığı her şeyde bir ölçü olarak ele alan toplumumuz, diplomasını çerçeveleyip odasının en görünür yerine asanlara prim vererek onların enaniyetlerini körüklemiştir. Halbuki ne okul ne de diploma insanı insan yapar. Kaldı ki haklı bir şöhret kazanmış nice insan vardır ki ellerinde ilkokul diploması bile yoktur. Amarikalı ünlü besteci George Gershwin, Nazizmin bir numaralı lideri Adolph Hitler, Amerikalı yazar Jack London, Yugoslavya devlet başkanlarından Mareşal Tito, Dünya havacılık tarihinin ünlü kişileri Wright Kardeşler, ünlü halk ozanımız Aşık Veysel Şatıroğlu, Zorlu Holdink’in sahibi Nazif Zorlu gibi daha nice iş, sanat, siyaset ve bilim gibi alanlarda söz sahibi olmuş kişinin okul bitirdiğine dair bir belgesi yoktur. Bir çok buluşta imzası olan Thomas Edison’un okul yüzü görmediğini söylesek kimse inanmak istemez; Mark Twain, Charles Dickens ve Maksim Gorki gibi eserleri hemen hemen bütün dünya dillerine çevrilen yazarların da hiç okula gitmediklerini kabullenmek istemeyiz.
Okullarımız, okumayı bilen; ama neyin okumaya değer olduğunu ayırt edemeyen geniş bir kitle oluşturdu. Sözün özü, herşey diploma demek değildir.

Mehmet BÜYÜKŞAHİN
<<<YAZARIN DİĞER YAZILARI>>>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuzu buraya yazınız...