#Instagram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#Instagram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Şubat 2016

ELEKTRONİK İMGE ORTAMLARINA KARŞI ÇOCUKLARIMIZI NASIL KORUYABİLİRİZ?

Günümüzün en büyük sorunu elekronik imgeler...
Televizyon, internet, Twitter, Facebook, Instagram, Pinterest, WhatsApp derken hayatımız gelip geçiyor. Doğru kullanıldığında bunların hepsi önemli, güzel, faydalı... Fakat bu ortamları kaç kişi doğru kullanıyor? Hiç tartışmasız, yanlış kullananların oranı doğru kullananlardan fazla... Peki çocuğumuzu elektronik imgelerin zararlarından korumak için aileler ne yapabilir?
Çocuklara ilk çocukluk döneminden itibaren, elektronik imge ortamlarının gerçek hayatla ilişkisini anlatıp öğretmek her anne ve babanın önemle üzerinde durması gereken bir konudur. Bu okuma-yazma öğretmeden çok daha önemlidir. Çocukların, imgelerin şifresini çözebilmesi için bilinçli ve proğramlı eğitim süreçlerine dahil edilmesi gerekir. Bu konuda izlenecek yol şöyle sıralanabilir.
1- Öncelikle görüntüsel göstergelerinin çözümlenmesine önem vermek gerekiyor. Bu tür göstergeler resim, fotoğraf gibi işaret ettiği varlığı şeyi doğrudan doğruya canlandıran bir göstergelerdir
2- İkinci sırada göstergelerin belirtilerin varlıkla kurduğu gerçek ilişki irdelenmelidir. "Ateş olmayan yerde duman tütmez." atasözü tam da bu gerçeği anlatmaktadır. Mesala sabahleyin kalktığımızda arabamızın kaportasında bir çökme gördük. Buradan arabamıza başka bir aracın çarpmış olduğunu anlarız.
3- Son olarak da simge ve sembollerin anlamı çocuklara öğretilmelidir. Bunlar, uzlaşmaya dayanan bir göstergedir. Mesela zeytin dalı ve güvercin barışın simgesidir.
İmgelerin anlamını bilen bilinçli çocukların farkındalık yönü gelişir, göstergeler karşısında eleştirel düşünme yönü güçlenir. Gerçek yaşamla kurgulanmış dünyanın farkına varır. Seyrettiği filmi, duyduğu haberi, gördüğü fotoğrafı, okuduğu yazıyı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirir, hayatını buna göre yönlendirir.
Araştıran, yorumlayan, soran, sorgulayan bir nesil yetiştirmek için öncelikli yapılacak işlerden biri elektronik ortamları doğru okumaktır.

21 Şubat 2016

"POST CAHİL" ya da "YENİ CAHİL"İN 10 ÖZELLİĞİ

Eskiden cahil denince aklımıza okuma yazma bilmeyen insanlar gelirdi. Okuma yazma oranının oldukça iyi seviyelere geldiği günümüzde yeni bir cahillik türü ortaya çıktı: "Post-Cahil".
Peki kimdir "post cahil" ya da diğer adıyla "yeni cahil"?
İmgenin hüküm sürdüğü sanal kültürün ürünü olan insanlara, bazı sosyologlar "post cahil" demektedir.

Post-Cahilin sosyal ve psikolojik özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
1- Yazılı ve sözlü iletişim becerisi zayıftır.
2- Çevresini sanal ortamdaki işaret ve semboller kadar kadar tanır.
3- Kendini sanal alemde gördüğü imgeler kadar gerçek hisseder. Gerçeklik algısı yanlışlar, fantaziler ve hayallerle doludur. Bütün ilişkilerinin odak noktasında bilgisayar, internet, sosyal medya ve interaktif oyunlar vardır.
4- Dinlenmeye fırsat bulamazlar. Boş kaldıklarında sanal ortamlarda dolaşırlar.
5- Dikkatleri ve zihinleri dağınıktır. 
6- Planlı yaşama yetenekleri yoktur. Zamanı iyi kullanamazlar.
7- Okumayı Facebook, Twitter, Facebook, Instagram, Pinterest, WhatsApp,
gibi sosyal medya ortamlarında vakit geçirmekle eşdeğer bulurlar.
8- Araştırma yapmayı google veya yandex gibi arama motorlarında güvenirliği tartışmalı bilgileri toplayıp bilimsel gerçeklermiş gibi sunma olarak algılarlar.
9- Kendilerini değiştirmeyi hiç düşünmezler, toplumun cahil, beceriksiz, teknoloji düşmanı olduğunu savunurlar.
10- Arkadaşlık ilişkileri zayıftır. En yakın arkadaşları bilgisayar, tablet ya da akıllı telefondur.

Bu tip insanların toplumda hızla çoğalması pek çok toplumsal duyarlılığı olan insanların korkulu rüyası haline gelmiştir.

DİĞER YAZILARIMI OKUMAK İÇİN ANA SAYFAYA GEÇİNİZ>>>
© Mehmet BÜYÜKŞAHİN