Sosyal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

07 Mart 2016

ÇOCUĞA HARÇLIK VERİRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Cocuğun, sosyal ve iktisadi gelişiminde para yönetiminin önemli bir yeri vardır. Çocuklara para yönetimi becerisini ilk çocukluk yıllarından itibaren vermek gerekir. Bunu sağlamanın önemli yollarından biri belki de birincisi "harçlık''tır. Peki çocuğa harçlık verirken nelere dikkat etmeliyiz?
Bu konuyu dört madde halinde açıklayalım:
1-Çocuklara paranın nasıl harcanacağını, neyin alınıp neyin alınmayacağını anlatın. Onların yiyip içtiklerine dikkat edin.

2-Harçlığın miktarı konusunda çocuğunuzla görüşün.
3-Bütün çocuklarınızın harçlık miktarı aynı olmasın. Harçlığın miktarını çocuğun yaşı ve bulunduğu sosyal çevreye göre belirleyin. Bunu yaparken çocuklara adalet duygusunu yaşatmaya çalışın.
4-Belirlediğiniz miktarın dışında para vermeyin ki çocuk, parayı doğru kullanmasını ve paranın değerli olduğunu hissetsin. Fakat çocuğunuz herhangi bir şey almak için para biriktiriyorsa eksik kalan kısmını tamamlayacağınızı vaad edin.  Zor zamanlarda onun arkasına olacağınızı hissettirin.
5-Maddi sıkıntınızdan dolayı çocuğa harçlık veremiyorsanız, bu konuyu çocuğunuza izah edin. Ailesinin zor durumda olduğunu bilmesi çocuğa zarar vermez, sizin değerinizi onun gözünde düşürmez... Hatta bazen çocuktan borç bile isteyebilirsiniz. Ayıp değil. Hatta çocuğa: "Bu günün ekmeği senden!" bile diyebilirsiniz.

26 Şubat 2016

HAYAT OKUL DERSLERİNDEN İBARET DEĞİL


Çocuklar, çözülmesi zor bir bilmecedir aslında. Onları çözebilirsek çok farklı davranabiliriz. Geleneksel bakış açımızla çocuğu değerlendirdiğimizde onların geleceğini karartabiliriz. Bu cümleleri neden sarfediyorum? Örneklerle açıklayayım. Varsayalım ki çocuğumuz, okumayı öğrenemedi, sınavlarda başarılı olamadı... Dünyanın sonu mu? Elbette değil. Çocuğumuz, ahmak mı, aptal mı, geri zekalı mı? Kesinlikle hayır... Çünkü zekâ  sadece ders başarısıyla ölçülemez, çeşitli ve özel boyutları vardır. Bu bağlamda Howard Gardner'in 1983 yılında ortaya "Çoklu Zeka Kuramı" büyük kabül görmüş hatta eğitim sistemimiz içine de girmiştir. Bu kurama göre insanların dokuz zekâ alanı vardır. Gardner, bunları da şu şekilde kategorilere ayırıyor: Görsel-Uzamsal, Sözel-Dilsel, Mantıksal-Matematiksel, Kinestetik, Müziksel, İçsel-Duygusal, Sosyal, Doğasal, Varoluşsal...Çocuklarımız bu alanlardan herhangi birisinde başarılı olabileceği gibi birden çok alanda da kendini gösterebilir. Yeter ki onları kendi kalıplarımıza hapsetmeyelim. Farklı öğretim yöntemleri deneyelim. Okulunu zor bitiren Winston Churchill'in sosyal, görsel ve dilsel zekası belirgindi. Güçlü bir yöneticilik ruhu vardı. Ünlü bir lider oldu. İngiltere’nin başına geçti. Hayatının son yıllarını  da yazarlığa ve ressamlığa ayırdı. 1953 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı. Bununla ilgili sayılamayacak kadar çok örnek var. Churchill bunlardan sadece birisi.
Çocuğun hangi zeka grubunda iyi olduğunu nasıl anlarız? İyi bir gözlemciysek bunu anlamak zor değil. Gözlemlerimize bilimsellik katmak istiyorsak bununla ilgili değişik testler var. Bir uzmana bu testler yaptırılabilir.
Okulda başarısız olan bir çocuk belki gelecekte bize hükmedebilir. 
Kim bilir? 
Hayat, okul derslerinden ibaret değil.

Mehmet BÜYÜKŞAHİN
<<<YAZARIN DİĞERYAZILARI>>>